Şükrü Özçınar-II



Atatürk Lisesi'nin çevre duvarları, Şükrü Özçınar'ın Aile Birliği Başkanlığı döneminde kendi katkılarıyla yaptırılmıştır. Atatürk Lisesi'nin Okul Aile Birliği Başkanlığı yaptığı dönemde Özçınar; İzmir'de büyük bir itibar sahibi olmuş, Kiraz'ın isminin duyulmasında büyük hizmetleri olmuştur. O dönem Atatürk Lisesi'nden mezun olan öğrenciler, önemli görevlere gelmişlerdir. Özçınar, Ankara'ya her gidişinde Kiraz'a yeni hizmetlerle dönmüştür. Onun için söylenen, "Özçınar, gittiği yerden eli boş dönmez" sözü, deyim olarak kalmıştır.

Özçınar ailesi, Karaburç yolu üzerinde bir bahçede ikamet ediyorlardı.  Salı günü uzak köylerden eşek ve atla gelen köylüler, Kiraz'a girmeden önce Özçınarların bahçesinde kaynayan kazanlardan yemeklerini yerler, sonra Özçınarların Hanı'na geçerler, yüklerini indirdikten sonra otele yerleşirlerdi. Çarşamba günü akşama doğru tekrar köylerine dönmeden önce bahçe evinde pişen yemeklerden yedikten sonra köylerine dönerlerdi. Sadece Keles Pazarı günü değil, her gün fakir fukara ile garip gurabaya Özçınarların bahçe evinde yemek verilirdi. Bu bahçe evi, adeta eskilerin tekke ve zaviye dedikleri aşevi konumunda idi.

Özçınar ailesinin bireyleri, uzaktan ve yakından gelen misafirlere yılın her günü hizmet ederlerdi. Şükrü Özçınar, sokakta zor durumda olan birini görse üzerine elbise, ayağına ayakkabı alır giydirirdi. Onu hamama götürür, banyosunu yaptırır ve cebine harçlık koyarak uğurlardı. Özçınar, bir lokantada yemek yese veya bir kahvehaneye otursa oradan ayrılırken içerdeki müşterilerin hepsinin hesabını öderdi. Kim de ondan para istese üzerinde ne varsa verirdi.

Kiraz Sümerbank Mağazası'nda alışveriş yapanlar, tütün satışlarına veresiye mal alırlardı. Genellikle vatandaşın alacakları, gününde gelmezdi. Borçlarına karşılık Şükrü Özçınar kefil olurdu. Yine o tarihlerde Şükrü Özçınar Kiraz'da ekmek fırını açmış, bir hafta boyunca Kiraz halkına bedava ekmek dağıtmıştır.

Şükrü Özçınar, ileri görüşlü biridir. Hanın bulunduğu sokakta dükkanlar yaptırmıştır. Bu dükkanlara genellikle ayakkabıcı esnafı yerleşmiştir. Halen o sokağa halk arasında ayakkabıcılar sokağı denilmektedir. Özçınar, kiracılarıyla kira pazarlığı yapmazdı. Kiracılarının Cuma namazına gitmesini çok isterdi. Onları Cuma namazında gördüğünde memnun olur, bir ihtiyaçlarının olup olmadığını sorardı. Kirasını ödeyemeyen olursa o ay kirayı almazdı. Paranın onun yanında pek bir önemi yoktu.

1963 yılında 'maviküf hastalığı' çok yaygındı. Fidan, tarlaya dikildiğinden bir gün sonra eriyordu. Bu, çiftçiler için bir felaketti. Şükrü Özçınar, dönemin başbakanı İsmet İnönü'ye durumu arz eden bir telgraf çeker. İki gün sonra Köy İşleri Bakanı Lebit Yurtoğlu, 2500 nüfuslu İzmir'in en uzak ilçesi olan Kiraz'a gelir. Buradan sonrasını Hüseyin Çavuş'tan ([1]) dinleyelim: "Şükrü Özçınar'ı bahçe evine çağırmaya gittim. Bakan, onu yarım saat bekledi. Nihayet Köprübaşı'na eşeğinin üstünde geldi. Bakan, kendisine 'Beni Paşa'ya şikayet etmişsin Şükrü Efe' diyerek sitemde bulundu. Özçınar, bakana hitaben, 'Dediklerimi yapmazsan tekrar şikayet ederim, bunu böyle bilesin' dedi. Bu hadiseden bir gün sonra maviküf hastalığı ile mücadele için yedi adet benzinli sırt motoru, ilaçlarıyla birlikte geldi. O sırt motorları, 24 saat üreticilerin tarlasına ilaç attı. Böylece Ege Bölgesi'nde maviküf hastalığından ilk kurtulan yer, Kiraz ilçesi oldu.

Yine 1963 yılında önce gazlı, sonra mazotlu Massey Ferguson traktörünü Kiraz'a ilk getiren yine odur. Elektrik üreten dinamoyu da Kiraz'a o getirtir. Dönemin Köy İşleri Bakanı Mahmut Türkmenoğlu, 20 gün Özçınarların evinde kalır. Dinamo çalışmadan Kiraz'dan ayrılmaz. Birçok tütün üreticisinin tütünleri, 'KAPA' olarak markalanırdı. Yani yakılarak imha edilen tütünlere 'Kapa' denirdi. Ekici, düşük fiyat yüzünden kan ağlıyordu. Tekel'in almadığı tütünlerin tamamını Özçınar kontrat keserek alır, zarara uğrayan üreticilere sahip çıkardı. Aldığı tütünleri tanıdığı tüccarlara devretmeyi düşünen Özçınar, o günkü iktidarın buna izin vermemesi yüzünden epeyce bir zorluk çeker. Aslında Özçınar, üreticinin tütünlerini almasaydı o tütünler yakılacaktır. Üreticiler, bunu bildiği halde Özçınar'ı sıkıştırmaya başlamışlardır. Özçınar, vatandaşı zor durumdan kurtarmak isterken maddi ve manevi yönden çok sıkıntılar çekmiştir.  

1953 yılında ilk kamyonu ve biçerdöveri Kiraz'a o getirmiştir. Kiraz'da Sümerbank mağazasının açılmasında ön ayak olmuştur. Sümerbank mağazasında elbiselik kumaş, kaput bezi, kefenlik, Nazilli basması, Bursa yünlüsü satılırdı. O yıllara ait köy yollarını, içme suları, su depolarını ile çeşmeleri Y.S.E. (Yol, Su, Elektrik) yapmıştır. Bu hizmetlerin Kiraz'a gelmesinde de Şükrü Özçınar'ın büyük bir rolü vardır. Halen çevremizdeki birçok yerleşim biriminde yer alan çeşmelerde 'Y.S.E. TARAFINDAN YAPTIRILMIŞTIR' yazmaktadır.

1970 yılının Haziran ayında Akpınar köyündeki sınır ihtilafını çözdükten sonra evine gelen Özçınar, kalp krizi sonucu vefat etmiştir. Rahmetli Özçınar, Kiraz ilçesine adını altın harflerle yazdıran bir kişidir. Kiraz'a yapılacak hizmetlerden birine Şükrü Özçınar'ın adı verilmelidir. Kiraz'ın çıkmaz sokak olduğu dönemlerde bakanları ve başbakanları Kiraz'da ağırlamış, birçok hizmetin gelmesini sağlamıştır. Kiraz halkının yardımına koşmuş, halkın dertleriyle dertlenmiş hamiyetperver bir insandır. Özellikle eğitim yatırımlarına öncü olmuş, öğrencilerin okumasına ön ayak olmuştur. Okula gidemeyen yoksul öğrencileri okutmuştur. "

Yazımız devam edecektir, kalın sağlıcakla.

 Mehmet KAMER/Han Kahvesi



    Değerlerimiz Diğer Haberler
  • ŞÜKRÜ ÖZÇINAR - III
  • Şükrü Özçınar-II
  • Şükrü Özçınar (1908-1970)
  • Arşiv

    Üye Girişi

    E-Mail:   

    Şifre:   

    • Şifremi Unuttum • Yeni Üye • Hesabım

    Günün Sözü

      Yiğit yaşadığı günün hesabını yapmaz...