Gevrekçi Ese Emmi



Gevrekçi Ese Emmi, geçimini eşeğiyle ekmek ve gevrek satarak sağlayan elleri nasırlı, yüreği sevgi dolu, Dede Korkut mizaçlı biri idi. Her fani gibi o da geldi ve göçtü bu dünyadan. Yaptığı işi aşk ile yapardı Ese Emmi. Kimi ona 'Masalcı Ese Emmi' derdi, kimi de 'Gevrekçi Ese Emmi'.

Ese Emmi, çocukları çok severdi.  Bazen masal anlatarak bazen de gevrek vererek yüreklerine dokunurdu çocukların. Masalcı Ese Emmi yalnız gevrek satmaz, gevrek alanlara masal da anlatırdı. Şakacı ve nüktedan biri idi. Uyaklı konuşmayı severdi. Konuşurken şiir gibi konuşurdu. Duyduğunu unutmazdı. Herkese uygun bir hikâye olurdu belleğinde. Anlattığı hikayelerle herkesi güldürmeyi başarırdı.

Ese Emmi, 1888 yılında Umurcalı köyünde doğdu. 1974 yılında 86 yaşında Umurcalı köyünde vefat etti. Askerliği dışında köyünü hiç terk etmedi Ese Emmi. Bilgisi, görgüsü ve ileri görüşlülüğü ile herkesi kendisine hayran bırakırdı. Ese Emmi, yediden yetmişe köyde çok sevilen ve sayılan bir kişi idi. Anlaşmazlıklar olduğunda onu çağırırlardı. Akil adamlığı ve tecrübesi ile nizalı kişi ve aileleri barıştırırdı. Düğünlerin baş konuğu Ese Emmi idi. Diliyle herkesi ağırlardı, nüktedan bir kişiliği vardı. Kız mı istenecek, Ese Emmi götürülürdü. Eskiden köy odaları vardı. Uzun kış gecelerinde Ese Emmi, Dede Korkut masalları ile Hazreti Ali menkıbelerini anlatırdı. Köylünün hem düğününde hem cenazesinde Ese Emmi hep en öndeydi. Köye bir tahsildar, jandarma veya devlet memuru geldiğinde köylünün avukatlığını üstlenir, köylüyü büyük külfetlerden kurtarırdı. Derler ki Kiraz’da bir Kara Hakim varmış. Bir Keles pazarı günü Hakim, Ese Emmi'ye demiş ki, “Ese Emmi, sen herkese mani söylüyormuşsun, benim için de söyler misin?” Ese Emmi, muzip bir kişidir. Biraz düşündükten sonra der ki;

“Giydiğin yakasız düğmesiz cübbedir/ Karadır rengin, makamın ise yücedir/ Adaletli ol Hakim Bey!/ Sonunda giyeceğin bir kefendir.”

Bunu duyan Kara Hakim, belli etmemiş ama biraz bozulmuştur.  Ese Emmi'ye, "Yine diyeceğini dedin" diyerek oradan ayrılmıştır. Ese Emmi böyle biri. Son diyeceğini önce söylermiş. Sözünü dudaktan esirgemezmiş. Okuma yazma bilmezmiş ama çok zeki biri imiş. Gün doğmadan eşeğiyle köyünden yola çıkan Ese Emmi, Atiye’nin fırınından aldığı ekmekleri ve gevrekleri kelterlere istif ettikten sonra İsa Bey Camii'nde sabah namazını kılar ve günün ilk ışıklarıyla birlikte yola koyulurdu. Şemsiler köyü ve Kemer’den geçerek Umurcalı’ya varırdı. Onun ilk müşterileri, tarlada çalışan amelelerdi. Sabah erken okula gitmek için yola çıkan öğrencilere gevrek verir, para alamazdı. Yol üzerinde gevrek verdiği kişileri zihninde kodlar ve zihninde kodladığı kişi ve aileleri sembolleştirmek suretiyle defterine resmederdi. Bilim dilinde buna resim yazı deniliyor. Sanat dilinde ise figüratif yazı denilmektedir. Yazıyı resimle ifade etme sanatı. Bu zeki adam, hiç duymadığı yazı resim tekniğini nereden biliyordu? Kaldı ki o yıllarda teknoloji, bugünkü gibi yaygın da değildi.

Ese Emmi, yazı resmini veya figüratif yazı sanatını çok iyi kullanıyordu. Zihninde sembolleştirdiği objeleri yazı bilmediğinden resimlemek suretiyle ifade ediyordu. Kemer’den geçerken Kocagöbek namıyla tanınan Mehmet Kepçen’e her sabah ekmek ve gevrek bırakırdı. Defterinde Koca Kepçen’i göbekli bir adam olarak çizerdi. Sonra başka bir eve gevrek verdikten sonra evin önündeki dut ağacına çizik atardı. Ona göre bir çizgi 1 (bir), iki çizgi yani çarpı işareti 2 (iki) demekti. Defterde resimlenen kişilerin karşılarına rakam yerine çarpı işaretleri koyardı. Haftada bir ekmek ve gevrek paraları toplanır, hesabı alınanlar silinirdi. Ancak kişiye ait semboller kalırdı. O yıllarda Yeniköy İlkokulu'nun öğretmeni İsa Afacan idi. İsa Hoca'yı üzerinde bayrak dikili bir okul ile ifade ederdi. Ese Emmi'yi yazmaya devam edeceğiz, selam ve muhabbetle hoşça kalınız.



    Tarihimizden Diğer Haberler
  • KİRAZ İSABEY CAMİİ-2
  • Şükrü Hocaların Hanı
  • Kiraz’ın bağrında hayvan hastanesi olmaz
  • Kiraz, yayla hayvancılığı ile de kazanır
  • Suludere Yeraltı Barajı aciliyettir
  • Büyük olsun, hepimizin olsun
  • ÖNCÜ (ÖNDER) ARANIYOR.
  • KONU KİRAZ’a HİZMET İSE ....
  • Seferihisarlı patron Kiraz’a da uğrasa
  • DOKUNMAYIN BENİM YEŞİL(KELESiME) KİRAZI'MA
  • DAĞLARİNDA ÇİÇEKLER AÇMIŞ MEMLEKETİMİN
  • Kiraz’ın en önemli meselesi
  • Oldu mu başkanım????
  • Nerede o eski Ramazanlar…
  • Bir dostun ardından
  • Ah virüs vah virüs
  • Medeniyet dediğin
  • ŞİMDİ DAYANIŞMA ZAMANIDIR
  • Zalimsin işte Amerika
  • Umurcalı Köyü Mezarlığı
  • KİRAZ’IN İHTİYACI DAYANIŞMA VE KUCAKLAŞMADIR
  • Offf ki offfff!!!!!
  • Çömlekçi köyü avarız defteri
  • Sonumuz geldi mi ne?
  • Gazozcu Hakkı-2
  • Yüreğim yanıyor
  • Satmışım anasını ben bu dünyanın
  • Gazozcu Hakkı Coşkun
  • Zehir yiyor, zehir içiyoruz
  • Sağduyu
  • Laf olsun torba dolsun
  • Laf olsun torba dolsun
  • Biraz nostalji
  • Kaymakam Sabit Arlı
  • Karaayak zeybeği
  • Başpehlivan Demirci Hüseyin
  • Gevrekçi Ese Emmi-2
  • Gevrekçi Ese Emmi
  • Dedenin Kahvesi
  • Kelesli Ayşe Hoca
  • Kiraz yöresinde tekke kültürü-2
  • Kiraz yöresinde tekke kültürü
  • Ulupınar
  • Han Yıkığı
  • Goca Keles(li) -2
  • GOCA KELES(Lİ)
  • KİRAZ KARAKUCAK GÜREŞLERİ -II
  • KİRAZ KARAKUCAK GÜREŞLERİ -I
  • Keles’in eski hanları (3)
  • Keles'in eski hanları (2)
  • KELES’İN ESKİ HANLARI (1)
  • Arşiv

    Üye Girişi

    E-Mail:   

    Şifre:   

    • Şifremi Unuttum • Yeni Üye • Hesabım

    Günün Sözü

      Yiğit yaşadığı günün hesabını yapmaz...