Kaymakam Sabit Arlı



Yıl 1963, Sabit Arlı Kiraz Kaymakamı'dır. Aynı zamanda Belediye Başkanlığı görevini de yürütmektedir. Kiraz’da bazı köklü değişiklikler ve imar faaliyetleri, onun zamanında olmuştur. Kiraz'la özdeşleşmiş çınarların kesilmesi de onun zamanında olmuştur. Çınar ağaçlarının kesilmesi emrini verdiğinde halktan çok tepki almıştır. Gerekçesi ise çınarların gazalları yani yapraklarının çevreyi çok kirletmesidir. Kadim çınarların bu yüzden kesildiği söylenir. Kendi adını taşıyan Sabit Arlı Caddesi'nin düzenleme çalışmaları onun zamanında olmuştur. Sabit Arlı, bizzat bu çalışmaların başında bulunmuştur. Elinde cetveli ile bir mühendis edasıyla bizzat çalışmalara katılarak yardımcı olmuştur.

Yol çalışmaları sürerken bir taraftan da kaldırım taşları döşeniyordu. İstiklal Mahallesi'ndeki yol genişletme çalışmaları sırasında Hacıların yerlerinin bir kısmı da istimlak edilmişti. Hacılar ailesi istimlak parasını almamış, devlete bağışlamışlardı. Yol çalışmaları sırasında şehrin kuzeyinde kalan İstiklal Mahallesi'nde birçok yer istimlak edildiği halde yolun güneyinde kalan Cumhuriyet Mahallesi'ne pek dokunulmadığı rivayet edilir. Kaymakam Sabit Arlı, pek siyasetle ilgisi olan biri değildi. Bu tasarrufları yaparken siyasi davranmadığı, aksine hak ve adaletten sağladığı söylenir.

Bir gün Şükrü Hocaların Han Kahvesi'ne Alaşehir’den bir misafir gelir. Kahveye oturur. Elinde kehribar tespihi, ayağında körüklü çizmesi ve başında sekiz köşeli şapkası vardır. Kahvesini içerken bir yandan da yol çalışmalarını izlemektedir. Misafir adam garsonu çağırır, "Belediye işlerine nezaret eden beyaz gömlekli ve kravatlı adam kimdir?" diye sorar. Garson cevaben,"İlçe Kaymakamı, aynı zamanda Belediye Başkanımız Sabit Arlı Bey" der. Adam garsona, "Kaymakam Bey'e benden bir kahve götürür müsün?" der. Kaymakam Bey, vatandaşın çayını kahvesini pek içmezdi. Bu konuda garsonları sıkı sıkı tembih ederdi. Kahvede çalışan garsonlar bunu bilirdi. Hatta Kaymakam Bey, Şükrü Hocaların Han Kahvesi'nde ocakçılık yapan Racun Bey'e de tembih etmişti.

Kaymakam Bey, misafirin kahve ikramını geri çevirecek bir adam değildi. Garson, orta bir kahve yaptı. Yanına kül suyuyla yıkadığı bardağa Hacıların dükkanının önündeki tulumbadan buz gibi su doldurdu. Askısına koydu ve Kaymakam Bey'e götürdü. Kaymakam Bey'e dedi ki, "Kaymakam Bey, kahve Alaşehir’den gelen bir misafirden. Sana kahve ikram etmek istedi. Ben de kaptım getirdim. Kusurumuza bakma gari Kaymakam Bey" dedi. Bunun üzerine Sabit Arlı; önce buz gibi suyu içti, sonra da kahveyi aldı ve misafire teşekkür ederek selam söyledi.

Çınarların altı, ne zaman dikildiği bilinmeyen yedi yaşlı çınarın bulunduğu bir bölgedir. Şükrü Hocaların Han Kahvesi'ni sola alarak güneye doğru inerseniz 100 metre ileride Çınarların altına gelirsiniz. Bu çınarlar, çok olaylara şahitlik etmiştir. Çakırcalı Mehmet Efe, Keles’e geldiğinde çınarların altında dinlenir, halkın şikayetlerini burada dinlermiş. Mavzeriyle havaya ateş eder, çınarların yaprakları döküldükçe keyfe gelirmiş. Molla Hasan'ın yeğeni Yörük Ali Efe de zaman zaman kızanlarıyla gelir, burada otururmuş.

Çınarların altı, Kiraz’ın en koyu gölgeli yeridir. Eskiden burası, oyun mekanlarıydı. Meyhaneci Durmuş’un meyhanesi de çınarların altı denilen yerdeydi. Buradaki kahvelerde kumar oynanırmış bir zamanlar. İsabey Camii, buraya çok yakındır. Ezan okunduğunda kumar oynayan da içki içen de işi gücü bırakır, pür dikkat ezanı dinlermiş. Bugünkü çınarlar, Sabit Arlı döneminde kesilen çınarların yerine dikilmiştir. Bunların üç tanesi İsabey Camii tarafında, dördü ise Anbarönü Sokak'ın kuzeyinde yer alır. Hekimoğlu Zeybeği; Demirci Efe tarafından yargılanmış, camiye yakın bir çınarda asılarak idam edilmiştir.

Tarihin yapraklarını çevirmeye devam ediyoruz. Bu vesileyle yarıyıl tatiline giren öğrencilerimize iyi tatiller diliyorum. Selam ve muhabbetle, hoş çakalın.



    Tarihimizden Diğer Haberler
  • KİRAZ İSABEY CAMİİ-2
  • Şükrü Hocaların Hanı
  • Kiraz’ın bağrında hayvan hastanesi olmaz
  • Kiraz, yayla hayvancılığı ile de kazanır
  • Suludere Yeraltı Barajı aciliyettir
  • Büyük olsun, hepimizin olsun
  • ÖNCÜ (ÖNDER) ARANIYOR.
  • KONU KİRAZ’a HİZMET İSE ....
  • Seferihisarlı patron Kiraz’a da uğrasa
  • DOKUNMAYIN BENİM YEŞİL(KELESiME) KİRAZI'MA
  • DAĞLARİNDA ÇİÇEKLER AÇMIŞ MEMLEKETİMİN
  • Kiraz’ın en önemli meselesi
  • Oldu mu başkanım????
  • Nerede o eski Ramazanlar…
  • Bir dostun ardından
  • Ah virüs vah virüs
  • Medeniyet dediğin
  • ŞİMDİ DAYANIŞMA ZAMANIDIR
  • Zalimsin işte Amerika
  • Umurcalı Köyü Mezarlığı
  • KİRAZ’IN İHTİYACI DAYANIŞMA VE KUCAKLAŞMADIR
  • Offf ki offfff!!!!!
  • Çömlekçi köyü avarız defteri
  • Sonumuz geldi mi ne?
  • Gazozcu Hakkı-2
  • Yüreğim yanıyor
  • Satmışım anasını ben bu dünyanın
  • Gazozcu Hakkı Coşkun
  • Zehir yiyor, zehir içiyoruz
  • Sağduyu
  • Laf olsun torba dolsun
  • Laf olsun torba dolsun
  • Biraz nostalji
  • Kaymakam Sabit Arlı
  • Karaayak zeybeği
  • Başpehlivan Demirci Hüseyin
  • Gevrekçi Ese Emmi-2
  • Gevrekçi Ese Emmi
  • Dedenin Kahvesi
  • Kelesli Ayşe Hoca
  • Kiraz yöresinde tekke kültürü-2
  • Kiraz yöresinde tekke kültürü
  • Ulupınar
  • Han Yıkığı
  • Goca Keles(li) -2
  • GOCA KELES(Lİ)
  • KİRAZ KARAKUCAK GÜREŞLERİ -II
  • KİRAZ KARAKUCAK GÜREŞLERİ -I
  • Keles’in eski hanları (3)
  • Keles'in eski hanları (2)
  • KELES’İN ESKİ HANLARI (1)
  • Arşiv

    Üye Girişi

    E-Mail:   

    Şifre:   

    • Şifremi Unuttum • Yeni Üye • Hesabım

    Günün Sözü

      Yiğit yaşadığı günün hesabını yapmaz...