Gazozcu Hakkı Coşkun



Hakkı Coşkun, 1924 yılında Kiraz'da dünyaya gelmiştir. Babası Helvacı Şükrü, mübadelede Kiraz'a yerleşen Arnavut muhacirlerindendir. Rahmeti Helvacı Şükrü; Osmanlı kültürü almış, disiplinli ve kuralcı bir adamdır. Çocuklarını çok disiplinli yetiştirmiştir. O kadar ki o gelmeden yemek yenmezdi, yemekler mutlaka evin beyi namazdan geldiğinde yenirdi. Bu adet, ailede o kadar yerleşmiştir ki halen üçüncü kuşak tarafından devam ettirilmektedir. O tarihlerde baba ile oğlun baş başa konuştukları ve dertleştikleri pek görülmezdi. Eskiler, çocuklarıyla muhabbet etmezlerdi. Çocuklar da korkusundan babasına yanaşmazlardı. Eskiler, bu tarz disiplinle iyi evlat yetiştirileceğine inanırlar ve bu yüzden evlatlarına mesafeli durulardı.

Helvacı Şükrü amca, yolda giderken önünden bir kadın geçmesinden pek hoşlanmazdı. Onu hemen uyarır, "Kızım yol büyüğün, su küçüğün" derdi. Helvacı Şükrü Bey'in iki oğlu vardır. Gazozcu Hakkı ve eski belediye başkanlarından Osman Coşkun. Osman Coşkun, Kiraz'da uzun yıllar fırıncılık mesleğini yaptıktan sonra Demokrat Parti'den belediye başkanı olmuştur. Oğlu Fehmi Coşkun, 'Osmanoğlu Ekmek Fırını' olarak fırıncılık mesleğini halen devam ettirmektedir. Yaklaşık bir asra dayanan geçmişiyle Osmanoğlu Ekmek Fırını, Kiraz'da fırıncılık mesleğinin duayenlerindendir. 1950-60 yılları arasında Osman Coşkun, Kiraz Belediye Başkanlığı yapmıştır. Hakkı Coşkun, helvacılık mesleğinde çalışmış, sonra bir müddet kardeşi Osman Coşkun'un yanında fırında çalışmıştır. Yeri gelmiş, kış günleri boza da satmıştır. 1950 yılında Kaymakçı'dan bir kişiyle gazozcu mesleğine başlamıştır. Kaymakçılı ortağı bir süre sonra ayrılmış, Hakkı amca tek başına gazozcu mesleğine devam etmiştir.

Burada oğlu Cengiz Coşkun'u dinleyelim; "Annem ve ben, sürekli babama yardımcı olurduk. Dükkanın arkasında bulunan bahçemizde tulumbamız vardı. Annem, sürekli şişeleri yıkardı. Hacı Amatların Deli Memed, akşama kadar tulumba çekerdi. Tulumbanın suyuyla şişeler yıkanırdı. O yıllarda belediye suyu yoktu. Bazen de Hisar köyünden Şükrü isimli biri gelir, tulumbayla su çekerdi. Kazanlar vardı, içinde tazyikli fıskiye suyu ile şişeler yıkanırdı. Annem yaşlandıktan sonra tüm işleri ben yapmaya başladım. Babam Parkinson hastasıydı, pek iş yapmazdı. Dükkanda oturur, gelen gidenle ilgilenirdi. Namaz vakti geldiğinde Hacıların camisinde namazını kılardı.  Ramazan aylarında iftar vaktinde akşam namazını camide kılar, biz o gelmeden iftar yemeğine başlamazdık. Rahmetli çok prensipliydi. Beş vakit namazını camide kılardı. Ramazan'da iftar vaktinde herkes onu bekler, kimse yemeğe başlayamazdı. Babam çok huysuzdu. Onu mutlaka beklerdik. Yemekler, namazın akabinde yenirdi. Halen bu adet evimizde devam etmektedir. 1972 yılında gazoz imalatını bıraktık. Parkinson hastalığına yakalanan babamın sağlığı, bu tarihlerde iyiden iyiye bozuldu ve beyin kanaması geçirdi. 1982 yılında 58 yaşında vefat etti. Babam beyin kanaması geçirdiğinde Ödemiş'ten Doktor Kamalı geldi. Bir süre tedavi gördükten sonra da vefat etti. Parkinson hastası olduğu sıralarda konuşması pek anlaşılmazdı. Onun konuşmasını sadece annem ve ben anlardık. Allah rahmet eylesin."                                                              

Hakkı Coşkun, Kiraz Bir Eylülspor'un ilk futbolcularındandır. Gençliğinde bir süre futbol oynamıştır. Gazoz işletmesinin önceleri bir markası yoktur. İzmir'deki bir Yahudi tüccardan gazoz şişeleri alınır, şişenin üzerinde ne marka varsa ona gazoz basılırdı. Bir gün yine gazoz şişesi almak için İzmir'e gittiklerinde Uludağ markalı gazoz şişelerini alırlar. Bu marka çok sevilir ve sonraki yıllarda hep bu marka şişeler getirilerek piyasaya sürülür. O devirde özel bir marka için isim hakkı almak, oldukça maliyetlidir. Bu yüzden yeni marka alamazlar. Uludağ Gazozu, işletmenin kapandığı 1972 yılına kadar Kiraz ve çevresinde yıllarca sıcak yaz günlerinin aranan içeceği olmuştur. Uludağ Gazozu, farklı tadı ve aromasıyla Kiraz halkının aradığı, misafirine ikram ettiği, yaz günleri serinlediği bir marka olmuştur. 1950 ve sonrası doğumlular, Gazozcu Hakkı'nın Uludağ Gazozu'nu çok iyi hatırlarlar.               

Bugünlük bu kadar değerli okuyucularım. Gelecek hafta kaldığımız yerden Gazozcu Hakkı Coşkun'u anlatmaya devam edeceğiz inşallah. Selam ve muhabbetle, hoşça kalın.



    Tarihimizden Diğer Haberler
  • KİRAZ İSABEY CAMİİ-2
  • Şükrü Hocaların Hanı
  • Kiraz’ın bağrında hayvan hastanesi olmaz
  • Kiraz, yayla hayvancılığı ile de kazanır
  • Suludere Yeraltı Barajı aciliyettir
  • Büyük olsun, hepimizin olsun
  • ÖNCÜ (ÖNDER) ARANIYOR.
  • KONU KİRAZ’a HİZMET İSE ....
  • Seferihisarlı patron Kiraz’a da uğrasa
  • DOKUNMAYIN BENİM YEŞİL(KELESiME) KİRAZI'MA
  • DAĞLARİNDA ÇİÇEKLER AÇMIŞ MEMLEKETİMİN
  • Kiraz’ın en önemli meselesi
  • Oldu mu başkanım????
  • Nerede o eski Ramazanlar…
  • Bir dostun ardından
  • Ah virüs vah virüs
  • Medeniyet dediğin
  • ŞİMDİ DAYANIŞMA ZAMANIDIR
  • Zalimsin işte Amerika
  • Umurcalı Köyü Mezarlığı
  • KİRAZ’IN İHTİYACI DAYANIŞMA VE KUCAKLAŞMADIR
  • Offf ki offfff!!!!!
  • Çömlekçi köyü avarız defteri
  • Sonumuz geldi mi ne?
  • Gazozcu Hakkı-2
  • Yüreğim yanıyor
  • Satmışım anasını ben bu dünyanın
  • Gazozcu Hakkı Coşkun
  • Zehir yiyor, zehir içiyoruz
  • Sağduyu
  • Laf olsun torba dolsun
  • Laf olsun torba dolsun
  • Biraz nostalji
  • Kaymakam Sabit Arlı
  • Karaayak zeybeği
  • Başpehlivan Demirci Hüseyin
  • Gevrekçi Ese Emmi-2
  • Gevrekçi Ese Emmi
  • Dedenin Kahvesi
  • Kelesli Ayşe Hoca
  • Kiraz yöresinde tekke kültürü-2
  • Kiraz yöresinde tekke kültürü
  • Ulupınar
  • Han Yıkığı
  • Goca Keles(li) -2
  • GOCA KELES(Lİ)
  • KİRAZ KARAKUCAK GÜREŞLERİ -II
  • KİRAZ KARAKUCAK GÜREŞLERİ -I
  • Keles’in eski hanları (3)
  • Keles'in eski hanları (2)
  • KELES’İN ESKİ HANLARI (1)
  • Arşiv

    Üye Girişi

    E-Mail:   

    Şifre:   

    • Şifremi Unuttum • Yeni Üye • Hesabım

    Günün Sözü

      Yiğit yaşadığı günün hesabını yapmaz...