Geçtiğimiz hafta Fransa Devlet Başkanı, televizyondan ulusa seslendi. "Müjde! Maske ve sağlık ekipmanları Çin'den geliyor. Şu anda halkımıza maske dağıtamıyoruz. Maske, sağlık çalışanlarına daha gerekli. Gelen maskeler halka verilecek" dedi ama maskelere Amerika el koymuş. "Fransa'nın verdiği fiyattan üç kat fazla veriyorum" deyip el koydu ve malzemeler Amerika'ya gitti. Cani ve zorba dişlerini yine gösterdi. Fransa hükümeti de sağlık malzemelerinin yurt çıkışına yasakladı. Buradaki eczanelerde maske, el dezenfekteni yok. Dünyada Türk vatandaşı kadar fedakar, bir o kadar da kuralsız toplum yok. Burada hükümet bir karar alıyor, herkes uyguluyor. Uygulamayanlara adli soruşturma başlatılıyor. Bizim vatandaşımız fedakar ama sorun, kurallara itaat etmemek. Bir dinleyin, "Sokağa çıkma" deniyorsa çıkma! "Mesafeyi koru" deniyorsa koru. Uy be kardeşim! Kendin için, komşun için, çocukların için, akrabaların için, vatanın için uygula kardeşim. Yöneticilerin de kafası karışık, karantina böyle uygulanmamalı. "Şu tarihten şu tarihe kadar o yaştan itibaren herkesin sokağa çıkması yasaktır. Uymayanlara 5 ile 10 yıl hapis cezası" de bak nasıl oluyor ama bunu uygularken herkes eline taşın altına koyacak. Başta belediyeler, muhtarlar, imamlar, jandarma, asker, polis herkes harekete geçecek. Sivil toplum örgütleri, partiler... Toplu milli bir seferberlik ilan edilecek. İşçilerin işe gitmediği günlerin paraları, devlet tarafından hesaplarına yatacak. Bakalım bu kadar kayıp veriyor muyuz? Başka bir tehlike daha... Pazarcı eldivenli ve maskeli, burası güzel ama arkadaş aynı eldivenle hem para hem sebze alıp veriyor, bir de konuşurken maskeyi aşağıya indiriyor. Pazarcı anlamamış olabilir, peki onun kayıtlı olduğu oda ve dernekler ne güne duruyor? Niye bu konuda çözüm yolları araştırılıp üyeleriyle paylaşılmıyor? Kiraz Halk Eğitim'e tebrikler! Maske üretiyorlar. Bence halkın kullanabileceği maskeler üretip halka dağıtsanız daha faydalı olur. İnsanlara yardım için koşan kurum ve kuruluşlara minnettarız ama reklama kaçmadan yapılırsa daha güzel olur. Diyanet İşleri Başkanı, hâlâ işin ciddiyetini kavramamış. Kavramasını da beklemiyorum. Bırakın bilim adamları işini yapsın. Azıcık vicdanı varsa imam, müezzin ve devletten kim maaş alıyorsa sağlık çalışanlarına yardımcı olsun. Köy ve mahallede muhtarla birlikte halkı uyarıcı çalışma yapsın. Köy okullarını kapattınız ya, öyle olmasa o işi köy öğretmenleri layıkıyla yerine getirirdi. Benim uçak bileti, Mayıs'ın ikisine uzatıldı. İnşallah görüşürüz Benden bu haftalık bu kadar. HOŞÇA KALIN, DOSTÇA KALIN, ATATÜRK'TE KALIN... Tel: 0 545 305 92 42