Size biraz medeni ülkelerin ne olduğunu anlatmak farz oldu. Sosyal medyada hükümetin uygulamalarını yerden yere vuran vurana. Sakın beni yanlış anlamayın, iktidarın uygulamalarında birçok yanlışın olduğunu hep dile getirmiş ve eleştirmişimdir. Kabahati biraz da kendinizde aramamız lazım çünkü 1945'ten sonra hangi parti iktidara geldiyse hep devleti küçültmek gerektiğini, devlete ait bütün işletmelerin satılması gerektiğini açık açık programlarında anlattılar.
Size hatıra anlatayım. Tansu Çiller, o zamanki Doğru Yol Partisi genel başkanı. Televizyonda anlatıyor, "Bu hantal devletten kurtulmak lazım. Biz iktidara geldiğimizde hastaneleri satacağız. Koyacaksınız parayı cebinize, isteğiniz hastanede hizmet alacaksınız " dedi. Nasıl alkış nasıl alkış. Tansu Hanım iktidara geldi, döner sermaye adı altında hastane hizmetlerini ücretli hale getirdi. Enjeksiyon bile ücrete tabi, sağlık ocağına gelen garibanın cebinde enjeksiyon yaptıracak parası yok. Çok kavgalar olmuştur hastanelerde. O partiyi iktidara başkası getirmedi, sen getirdin kardeşim.
Bu iktidar da öyle... Ne dediler? "Biz Mendereslerin, Demirellerin, Özalların devamıyız" demediler mi? Dediler, şimdi neden kızıyorsun?
Gelelim medeni ülkelere. Amerika felaket, Avrupa perişan. Biraz Almanya iyi, diğer Avrupa ülkelerinin imdadına Küba ve Çin yetişmeye çalışıyor. Ben Fransa'da olduğum için oradan bahsedeyim. Halka maske, dezenfektan, eldiven satışı yok. Maske ve dezenfektan, sadece hastane çalışanlarında var. Eczanelerde parayla bile maske alamazsın. Özel sigortan yoksa sağlık hizmeti almak biraz zor. Alırsın ama iyi bir hizmet alamazsın. Onun için eleştiri yaparken yanlı değil yapıcı ol, yol göster, dünyadaki olaylarla kıyasla.
Hata yapılmıyor mu? Hem de ne kadar çok. Hele şu sokağa çıkma yasağı tam bir hata. Bu uygulamayı iki gün önce bildir, herkes tedarikini ona göre yapsın. Ne oldu? Herkes ekmek, erzak derdine düşünce senin yapmak istediğin korunma bir anda yok oldu.
Çok mu zor? Tüm ülkeye bir hafta sokağı yasakla, bu illetten bir an önce kurtulalım. Kimse sizi bu konuda eleştiremez.
Size sesleniyorum cumhurbaşkanım, şu ülkeye iki hafta sokağa çıkmaya yasaklayın. Zaten yoksullara gıda ve para yardımı yapılıyor. Durumu iyi olan da stok yapmıştır, yapın şu uygulamayı.
Şu Diyanet başkanı, hala işin ciddiyetini anlamamış. Kardeşim, sana bağlı elinde ne varsa halkın hizmetine sun, imamları ve müezzinleri halka yardım kapsamında görevlendir. En çok köyler için bu iş gerekli. Benden söylemesi, yoksa ahrette bunların hesabına veremezsin.
Benden bu haftalık bu kadar. Sağlıklı günlerde buluşmak ümidiyle herkese selam.
Karantina çok önemli, sokağa çıkma yasağı tamam ama yetersiz ve programsız.
Maskesiz sokağa çıkma, ellerini devamlı yıka mesafeye koru.
Az daha unutuyordum, önümüzde Ramazan ayı ve bayramı var. En büyük tehlike bu bence. Mehmet Görmez Bey, bu konuda bari hata yapma, insanlara bir araya getirme.
HOŞCA KALIN,
DOSTÇA KALIN,
ATATÜRK'TE KALIN...
Tel: 0 545 305 92 42
