Gazozcu Hakkı-2



Hakkı Coşkun, renkli bir kişiliğe sahiptir. 1950'li yıllarda Demokrat Parti Gençlik Kolları'na katılmış ancak bir süre sonra aktif siyaseti kendi isteğiyle bırakmıştır. 1960 İhtilali olduğunda oğlu Cengiz Coşkun (Muhtar) ortaokul öğrencisidir. Cengiz, dükkanlarının tavan arasındaki babasına ait valizleri hep merak etmiştir. Merakını gidermek için bir gün tavan arasına çıkar ve babasına ait evrakları karıştırmaya başlar. Babasının bir ara siyaset yaptığı Demokrat Parti'ye ait evraklardır bunlar. Bu evraklar arasında üzerinde Atatürk ve Celal Bayar'ın resimleri olan el broşürleri dikkatini çeker. O evrakları alır ve cebine koyar. Ertesi gün okula gittiğinde bu el broşürlerini arkadaşları Kemal Güner ve Karaburçlu Kemal Yanardağ'a verir. Onlar da sınıf arkadaşlarına dağıtırlar. Kiraz Ortaokulu Müdürü Mehmet Bahri Deniz'dir. Mehmet Bahri Deniz, müdürlüğünün yanı sıra müzik derslerine de girerdi. Kaymakam Sabit Arlı ise İngilizce derslerine girmekteydi.

Müdür Mehmet Bahri Deniz, Karaburçlu Kemal Yanardağ'ı müzik dersinden sözlüye kaldırmış, Kemal bütün soruları bilmiştir. Bunun üzerine müdür, ödül olarak Kemal'in yakasına o günlerde meşhur olan Bahar Sigarası'nın içindeki antetli kağıdı takmak ister. Antetli kağıdın üzerinde birbirini bileğinden tutmuş iki eli sembolize eden bir kağıt vardır. Bu resim, birlik ve beraberliği simgelemektedir. Müdür, bu antetli kağıdı Kemal'in yakasına takmaya çalışırken Karaburçlu Kemal'in cebinden Celal Bayar'ın fotoğrafları düşüverir. Müdür, Kemal'i "Bu resimleri nereden aldın?" diye epey sorgulamıştır. Kemal, önceleri söylemek istemez. Ancak Ortaokul Müdürü Mehmet Bahri Deniz, Kemal'i dövmeye başlayınca Kemal'in dili çözülüvermiş ve bu kağıtları Cengiz Coşkun'dan aldığını söylemiş.  Bunun üzerine Okul Müdürü, Kiraz Askerlik Şubesi'ni arayarak ihbarda bulunmuştur. 

Asıl trajikomik olaylar, bundan sonra başlar. Başlarında yüzbaşı olduğu halde 15-20 asker, Hakkı Coşkun'un evini kordon altına alırlar. Yüzbaşının elinde Celal Bayar'ın resmi, Hakkı amcayı sorgulamaya başlarlar. Önce hatırlayamayan Hakkı amca, yüzbaşı sıkıştırınca "Varsa dükkanın üzerindeki tavanda vardır" demiş. Askerler, tavan arasına çıkarlar ve evrakların arasında fotoğrafları bulurlar. Hakkı amcayı da nezarete atarlar.

İlginç olaylar, birbirini takip eder. Hakkı amca, nezarette iken ranzadan düşer ve kolunu incitir. Birkaç gün sonra Hakkı Coşkun'u mahkemeye çıkarırlar. O tarihlerde Kiraz'da Kara Hâkim namı ile tanınan bir hakim vardır. Kiraz Adliyesi de rahmetli Gocagöbek Mehmet Kepçen'in evinde bulunuyordu. Hakkı amcayı adliyeye getirirler. Adliye çok kalabalıktır. Bir tarafta Demokrat Partililer, bir tarafta da Cumhuriyet Halk Partililer mahkemeyi izlemek için toplanmışlardır. Hakkı Coşkun'un avukatı, Osman Ünal'dır. Mahkemede Kara Hâkim, Hakkı amcayı dinledikten sonra serbest bırakır. Mahkeme, bir süre devam ettikten sonra Hakkı amca beraat eder.

Cumhurbaşkanlığı yapmış rahmetli Celal Bayar'ın fotoğrafı yüzünden başına gelmedik kalmayan Hakkı Coşkun, bu hadiseden sonra siyasetten soğumuş ve Demokrat Parti Gençlik Kolları üyeliğinden istifa etmiştir. Hakkı Coşkun'la beraber o yıllarda İmamoğlu İsmail, Behçet Sevin ve Osman Coşkun, aktif siyasetin içinde bulunan önemli şahsiyetlerdir.

Rahmetli Hakkı Coşkun'un eşi  Ayşe Hanım, halen sağdır ve 95 yaşındadır. Ayşe Hanım, aslen Umurcalı köyündendir. Ayşe Hanım, 10 kardeştir. Bu sebeple aile çok geniştir. Hakkı Coşkun'un kayınpederi Süleyman Dumanlıoğlu, Haliller köyündendir.  Haliller köyü meydanındaki tarihi çeşmenin  Dumanlıoğlu ailesi tarafından yaptırıldığı bilinmektedir.                                      

Bu hafta da bu kadar değerli okuyucularım. Sağlık ve afiyetle kalın, hoşça kalın...



    Tarihimizden Diğer Haberler
  • KİRAZ İSABEY CAMİİ-2
  • Şükrü Hocaların Hanı
  • Kiraz’ın bağrında hayvan hastanesi olmaz
  • Kiraz, yayla hayvancılığı ile de kazanır
  • Suludere Yeraltı Barajı aciliyettir
  • Büyük olsun, hepimizin olsun
  • ÖNCÜ (ÖNDER) ARANIYOR.
  • KONU KİRAZ’a HİZMET İSE ....
  • Seferihisarlı patron Kiraz’a da uğrasa
  • DOKUNMAYIN BENİM YEŞİL(KELESiME) KİRAZI'MA
  • DAĞLARİNDA ÇİÇEKLER AÇMIŞ MEMLEKETİMİN
  • Kiraz’ın en önemli meselesi
  • Oldu mu başkanım????
  • Nerede o eski Ramazanlar…
  • Bir dostun ardından
  • Ah virüs vah virüs
  • Medeniyet dediğin
  • ŞİMDİ DAYANIŞMA ZAMANIDIR
  • Zalimsin işte Amerika
  • Umurcalı Köyü Mezarlığı
  • KİRAZ’IN İHTİYACI DAYANIŞMA VE KUCAKLAŞMADIR
  • Offf ki offfff!!!!!
  • Çömlekçi köyü avarız defteri
  • Sonumuz geldi mi ne?
  • Gazozcu Hakkı-2
  • Yüreğim yanıyor
  • Satmışım anasını ben bu dünyanın
  • Gazozcu Hakkı Coşkun
  • Zehir yiyor, zehir içiyoruz
  • Sağduyu
  • Laf olsun torba dolsun
  • Laf olsun torba dolsun
  • Biraz nostalji
  • Kaymakam Sabit Arlı
  • Karaayak zeybeği
  • Başpehlivan Demirci Hüseyin
  • Gevrekçi Ese Emmi-2
  • Gevrekçi Ese Emmi
  • Dedenin Kahvesi
  • Kelesli Ayşe Hoca
  • Kiraz yöresinde tekke kültürü-2
  • Kiraz yöresinde tekke kültürü
  • Ulupınar
  • Han Yıkığı
  • Goca Keles(li) -2
  • GOCA KELES(Lİ)
  • KİRAZ KARAKUCAK GÜREŞLERİ -II
  • KİRAZ KARAKUCAK GÜREŞLERİ -I
  • Keles’in eski hanları (3)
  • Keles'in eski hanları (2)
  • KELES’İN ESKİ HANLARI (1)
  • Arşiv

    Üye Girişi

    E-Mail:   

    Şifre:   

    • Şifremi Unuttum • Yeni Üye • Hesabım

    Günün Sözü

      Yiğit yaşadığı günün hesabını yapmaz...