Çömlekçi köyü avarız defteri



17. yüzyılın ikinci yarısında, 1650 yılında yapılan nüfus sayımında Keles'e bağlı Çömlekçi karyesinde (köyünde) dokuz hanede 25 hane reisi tespit edilmiştir. Bu sayımlar, avarız defterlerine geçirilerek vergilendirmeye mahsus olmak üzere kayıt altına alınıyordu. Osmanlı döneminde vergiler, avarız vergisi ve şer'i vergiler olmak üzere iki kısımdı. Şer'i vergiler, vergiden muaf sayılırdı. Vakıf arazilerinde oturanlar vergi vermezlerdi. İsabey Camii vakfı, Selçuklu dönemi bir vakıftır. Bu vakıflar, Osmanlı döneminde aynen korunmuşlardır. Keles İsabey Camii vakfına ait arazileri işletenlerden vergi alınmaz, onların isimleri avarız defterlerinde yer almazdı. Birgi'de de Aydınoğlu Beyliği döneminde kurulmuş vakıfların olduğunu biliyoruz.

Avarız vergileri için yapılan sayımlar; ihtiyaca göre bazen üç yılda, bazen de dört yılda yapılırdı. Bu sayımlarda hane ve aile reisleri sayılır ve kayıt altına alınırdı. Soy isimleri olmadığından şahıslar, babasının ismiyle tespit edilirdi. Bazen de şahıslar; mesleği, statüsü veya halk arasında tanındığı şekliyle kayıt altına alınırdı.

Çömlekçi köyü avarız defteri h.870 (m.1650) tarihinde yapılan sayımları, avarız defterine ait ulaştığımız bir evraktan yola çıkarak incelemeye çalışacağız. 1650 tarihinde yapılan sayımda Çömlekçi köyü dokuz hane olup 25 aile reislerinin isimleri tespit edilmiştir. Avarız defterinde yer alan isimlerden yola çıkarak bir değerlendirme yapalım istedik. Kayıtlarda yer alan isimlere baktığımızda bu isimlerden bazılarının eski Türk isimleri olduğunu görürüz. Örneğin; Memi veled Kulfal yani Kulfal oğlu Memi. Kulfal ve Memi, eski Türk isimleridir. Kulfallı ismiyle (bugün olmasa da) Ödemiş'te kadim bir köy olduğu, arşiv kayıtlarında yer almaktadır. Kulfal, TDK Sözlüğü'nde 'mor zambak' olarak geçer. Azerbaycan Türkçesi sözlüğünde de 'mor zambak' demektir. Kulfal isminin eski bir Türk ismi olduğunda şüphe yoktur. Nedense bu isim zamanla unutulmuştur. Memi ismine gelince, Mehmet isminin Türkler arasında kısaltılmış şeklidir. Bu isim de günümüzde kullanılmamaktadır.

Avarız defterinde geçen diğer bir isim, Ahmed veled Bâli yani Bâli oğlu Ahmed'dir. Bâli, kiraz demektir. Hiç olmazsa, bari, öyleyse anlamlarında da kullanılır. Bir örnek verirsek; "Ay Aşa oturup durcana sen de bir iş dutuvebâli." Bu şekliyle halen yörede kullanılmaktadır. Bâli, Arapçada erkek adıdır. 'Eski', 'koca' ve 'köhne' anlamlarına gelir. Bu isimlerle birlikte yoğun olarak İslam kaynaklı isimlere de yer verilmiştir. Ahmed, Yusuf, Ebubekir, İbrahim, Ömer, Osman, Mehmed, Mustafa, Nasuh, Abdullah, Hüseyin, Ramazan, Hasan, Abdülkadir, Abdi, Haydar, Abdullatif, Süleyman, Ali, Yunus, Abdullah, Davud, Hıdır, Abbas, Abdulgaffar isimleri, Çömlekçi avarız defterinde geçen İslam kökenli isimlerdir.

Avarız defterinde geçen Sinan, Bayram, Derviş ve Oruç isimlerine de bir bakalım. Sinan ismi, mızrak ve süngü anlamındadır, Türkçe kökenli adlar sözlüğünde yer almaktadır. Türkçe bir isimdir. Bayram ismi, milli ve dini bakımdan önemli olan, kutlanan gün veya günler demektir. Kökeni Türkçe olan Bayram ismi, Kuran-ı Kerim'de geçmez. Derviş ismi, erkek adıdır. Farsça kökenlidir, Kuran'da geçmez. "Allah için alçakgönüllülüğü ve fukaralığı kabul eden veya bir tarikata bağlı bulunan kimse" demektir.Oruç ismi Farsça kökenlidir. "Allah'a ibadet amacıyla yeme içme vb. şeylerden belli bir süre kendini alıkoymak" anlamına gelir. Oruç ismi, Türk tarihinde kadim bir isimdir. Yer ismi olarak da kullanılmıştır.

Çömlekçi avarız defterinde yer alan hane reislerinin isimleri:

NEFSİ ÇÖMLEKÇİ (Hane 9)                                                                                                                         

Ahmed oğlu Ebubekir, Yusuf oğlu İbrahim, Ömer oğlu Bayram, Osman oğlu Mehmed, İbrahim oğlu Ebubekir, Mustafa oğlu Rasül, Osman oğlu Yusuf, Habib oğlu Ahmed, Oruç oğlu Ahmed, Nasuh oğlu Ahmed, Abdullah oğlu Hüseyin, İbrahim oğlu Mehmed, Ramazan oğlu Hasan, Hüseyin oğlu Abdülkadir, Abdi oğlu Sinan, Kulfal oğlu Memi, Haydar oğlu Abdüllatif, Süleyman oğlu Ali, Bali oğlu Ahmed, Derviş oğlu Yusuf, Sinan oğlu Abdullah, Hıdır oğlu Mesud, İlyas oğlu Mehmed, Hasan oğlu Abdulgaffar, Ahmed oğlu Hasan.

Muhterem okuyucularım, bugünlük bu kadar yetsin. Kiraz'ın tarihine yolculuğumuz devam edecektir. Bizi takip etmeye devam ediniz. Sağlıcakla kalınız, sağlığınız için mutlaka ama mutlaka evde kalınız. Hoşça kalın, selam ve muhabbetle efendim.



    Tarihimizden Diğer Haberler
  • KİRAZ İSABEY CAMİİ-2
  • Şükrü Hocaların Hanı
  • Kiraz’ın bağrında hayvan hastanesi olmaz
  • Kiraz, yayla hayvancılığı ile de kazanır
  • Suludere Yeraltı Barajı aciliyettir
  • Büyük olsun, hepimizin olsun
  • ÖNCÜ (ÖNDER) ARANIYOR.
  • KONU KİRAZ’a HİZMET İSE ....
  • Seferihisarlı patron Kiraz’a da uğrasa
  • DOKUNMAYIN BENİM YEŞİL(KELESiME) KİRAZI'MA
  • DAĞLARİNDA ÇİÇEKLER AÇMIŞ MEMLEKETİMİN
  • Kiraz’ın en önemli meselesi
  • Oldu mu başkanım????
  • Nerede o eski Ramazanlar…
  • Bir dostun ardından
  • Ah virüs vah virüs
  • Medeniyet dediğin
  • ŞİMDİ DAYANIŞMA ZAMANIDIR
  • Zalimsin işte Amerika
  • Umurcalı Köyü Mezarlığı
  • KİRAZ’IN İHTİYACI DAYANIŞMA VE KUCAKLAŞMADIR
  • Offf ki offfff!!!!!
  • Çömlekçi köyü avarız defteri
  • Sonumuz geldi mi ne?
  • Gazozcu Hakkı-2
  • Yüreğim yanıyor
  • Satmışım anasını ben bu dünyanın
  • Gazozcu Hakkı Coşkun
  • Zehir yiyor, zehir içiyoruz
  • Sağduyu
  • Laf olsun torba dolsun
  • Laf olsun torba dolsun
  • Biraz nostalji
  • Kaymakam Sabit Arlı
  • Karaayak zeybeği
  • Başpehlivan Demirci Hüseyin
  • Gevrekçi Ese Emmi-2
  • Gevrekçi Ese Emmi
  • Dedenin Kahvesi
  • Kelesli Ayşe Hoca
  • Kiraz yöresinde tekke kültürü-2
  • Kiraz yöresinde tekke kültürü
  • Ulupınar
  • Han Yıkığı
  • Goca Keles(li) -2
  • GOCA KELES(Lİ)
  • KİRAZ KARAKUCAK GÜREŞLERİ -II
  • KİRAZ KARAKUCAK GÜREŞLERİ -I
  • Keles’in eski hanları (3)
  • Keles'in eski hanları (2)
  • KELES’İN ESKİ HANLARI (1)
  • Arşiv

    Üye Girişi

    E-Mail:   

    Şifre:   

    • Şifremi Unuttum • Yeni Üye • Hesabım

    Günün Sözü

      Yiğit yaşadığı günün hesabını yapmaz...